Viyana Satım Sözleşmesi’nde (CISG) Ayıp Hükümleri
Bir malın satıcı tarafından teslim edilmesi, sözleşmeye uygunluk yükümlülüğünü içerir. Viyana Satım Sözleşmesi (CISG), satıcının malın sözleşmeye uygunluğunu sağlamasını zorunlu kılar. Eğer mal sözleşmeye veya taraflar arasındaki mutabakata uygun değilse, ayıp hükümleri uygulama alanı bulacaktır.
Uygulama Alanı
CISG, uluslararası mal satışlarına ilişkin bir sözleşme olup, belirli koşullar altında uygulanır:
- Taraflar farklı devletlerde bulunmalı ve her iki devlet de CISG’ye taraf olmalıdır veya
- Taraflar farklı ülkelerde bulunuyorsa, lex contractus gereği CISG’nin uygulanması öngörülmelidir.
CISG’nin uygulanmadığı durumlar:
- Tüketici satımları (kişisel, ailevi veya ev kullanımı için alınan mallar)
- Elektrik, gemi, hava aracı gibi belirli türdeki mallar
- Hizmet sözleşmeleri (örneğin, yazılım geliştirme gibi)
Sözleşmeye Uygunluk (Madde 35)
Satıcının teslim ettiği mal, aşağıdaki unsurları taşımalıdır:
- Sözleşmeye uygun kalite, miktar ve türde olmalı
- Öngörülen ambalaj ve paketlemeye sahip olmalı
- Normal kullanım amacına uygun olmalı
- Satıcının garanti ettiği özel bir kullanım amacına uygun olmalı
Eğer mal bu şartları sağlamıyorsa, “ayıplı” kabul edilir. Buna karşılık alıcı, teslim aldığı malı makul süre içinde incelemekle yükümlüdür. Eğer alıcı bir ayıp tespit ederse, gecikmeksizin ve en geç iki yıl içinde satıcıya bildirmelidir. Bildirimde, ayıbın ne olduğu açıkça belirtilmelidir. Aksi takdirde, alıcı ayıplı maldan doğan haklarını kaybedebilir.
Alıcının Hakları (Madde 46-50)
CISG uyarınca alıcıya tanınan seçimlik haklar şunlardır:
- İfa talebi (Madde 46): Malın sözleşmeye uygun hale getirilmesi veya yeni bir mal teslim edilmesi istenebilir.
- Ayıbın giderilmesini talep etme (Madde 46/3): Alıcı, satıcının ayıbı gidermesini isteyebilir.
- Fiyat indirimi (Madde 50): Malın ayıplı olması durumunda, sözleşmeye uygun bir fiyat indirimi talep edilebilir.
- Sözleşmenin feshi (Madde 49): Eğer ayıp, sözleşmenin esaslı bir ihlaline yol açıyorsa, alıcı sözleşmeyi feshedebilir.
Tazminat Talebi (Madde 74-77)
Alıcı, aşağıda belirtilen zararlarını tazmin edebilir:
- Doğrudan zararlar (ayıplı malın düzeltilmesi masrafları gibi)
- Dolaylı zararlar (iş kaybı veya ek maliyetler gibi)
- Makul önlemler alınmazsa tazminat miktarı sınırlanabilir
CISG ve Türk Borçlar Kanunu Karşılaştırması
- Türk Borçlar Kanunu’nda (TBK) ayıplı mal hükümleri daha geniş bir çerçevede ele alınırken, CISG ticari satımlara yöneliktir.
- TBK’da ayıp ihbarı için açık bir süre öngörülmezken, CISG’de en geç iki yıl içinde bildirim zorunluluğu vardır.
- TBK’da ayıp nedeniyle tazminat talebi daha geniş kapsamlı olabilir, ancak CISG’de uluslararası ticaretin gereklilikleri çerçevesinde daha sıkı düzenlemeler bulunur.
Sonuç:
Uluslararası satımlarda alıcı ve satıcının sorumluluğunu sözleşmelerde detaylıca düzenlenmelidir. Alıcının dikkat etmesi gereken en önemli nokta, malın muayenesini zamanında yapması ve ayıp tespit ettiğinde bunu derhal satıcıya bildirmesidir. Sözleşmelerin hazırlanması ve uyuşmazlık halinde uzman avukat desteği alınmalıdır.
Bir yanıt yazın